Gizli planlar.
Paula, uzunca bir süre düşündükten sonra, aklına aniden bir fikir geliverdi: Köpeği Dodo, küçük bir gösteri sergileyecekti! Bu muhteşem bir fikirdi!
Paula, marketten ödül maması alır almaz, evinin yolunu tuttu.
- Dodo, buraya gel! Otur! Aferin Dodo! Şimdi kalk! Pati ver!
Dodo bu konularda oldukça becerikliydi. Fakat Paula'nın elinde tutmakta olduğu çemberin içinden, bir türlü atlamak istemiyordu.
Dodo, Paula'nın saklamış olduğu bilyeleri bulmak yerine yerde öylece durmakta olan ödül mamasına yöneldi. Olamaz! Dodo, ödül mamasının tamamını midesine indirdi. Paula'nın suratı, köpeğinin karnı ağrımaya başlar başlamaz asıldı.
Planlamış olduğu o muhteşem kutlamayı bu şartlar altında gerçekleştiremezdi. Paula, sandığını açtı ve mevcut kostümlerini karıştırmaya koyuldu.
Belki babasını palyaçoluk yapmas konusunda ikna edebilirdi. Annesi de arkadaşlarının yüzlerini boyayabilir, onları kedilere ve kelebeklere dönüştürebilirdi.
Babası:
- Hayatta olmaz! Hem ben palyaçoluktan ne anlarım? Diye karşılık verdi.
Annesi:
- Ben de yüz boyamaktan anlamam, demekle ve kahkaha atmakla yetindi.
Paula annesine doğru döndü:
- Bana kocaman bir pasta hazırlayabilir misin? Şu yükseklikte olsun! Pastanın üzerini de mumlara donatalım, dedi.
Annesive babası, şaşkınlık içerisinde Paula'ya baktılar:
- Peki, niçin değişiklik yapmak istiyorsun? Geçen seneki doğum gününden yeterince memnun kalmadın mı?
Paula, geçen sene çok ama çok eğlenmişti; fakat Serena'nın bahçesindeki midilli, bu seneye dair bütün planlarını altüst etmişti. Ertesi gün Paula, büyük bir heyecanla okulunun yolunu tuttu.
Serena düşünmüş taşınmış; doğum gününü ertelemekte karar kılmış olabilirdi. Fakat Paula, okula girer girmez, Serena'nın planını değiştirmiş olmadığının farkına vardı.
Peki ya Mira, Fin, Kayra ve Emma? Onlar da Serena'nın kutlamasına katılmak konusnda kararlı mıydılar?
Arkadaşları, kararsızlık içerisinde bir Paula'ya, bir Serena'ya bakıp duruyorlardı. Neyse ki Leni, Paula'nın yanındaydı! Yoksa Leni de Serena'nın kutlamasına katılmakta mı karar kılacaktı? Hayır, Leni asla böyle bir şey yapmazdı!Ama aniden beklenmedik bir durum gerçekleşti:
- Paula, tam da Leni'nin yanına doğru yürümekte olduğu esnada, birdenbire duraksayıverdi.
Serena ve Leni, beraber oturuyorlar, gülüşüyorlar, konuşuyorlardı. Yoksa Serena Leni'yi de mi kutlamasına davet etmeyi lanlıyordu? Hayır, olamaz!
Paula, sinirli bir yüz ifadesi eşliğinde uzaklaştı.
Oysaki gerçekleştirmek istediği kutlamayı planlarken ne kadar da mutluydu... Paula evine döndükten sonra köpeği Dodo'ya sarıldı. Aniden ev telefonunun çalıyor olduğunun farkına vardı.
Arayan Leni'ydi:
- Paula, vaktin var mı?
Paula:
- Niçin? Diye karşılık verdi.
Leni, derin bir nefes aldı:
- Serena bize bir şey gösermek istiyormuş. Bizleri evine davet ediyor.
- Aman ne güzel! Paula, sinirli bir ses tonu eşliğinde, Bahçesindeki midilliyi mi gösterecekmiş? Diye sordu.
Leni:
- Hayır! Dedi. Göstermek istediği başka bir şey varmış; fakat telefonda ne olduğunu söylemek istemedi. Görmek istiyorsakda oraya gitmeliymişiz. İnat etme Paula, lütfen gidelim!
Paula, ilk başlarda tereddüt etti; ancak sonrasında merakına yenik düştü:
- Tamam, gidelim.